Teyyâre!

Ben ki kargasıyım şu üç kıtanın,
Bir dama tünemiş ötüyorum hem
Atom çorbasına beni katanın
Bu yüzden gözünde tütüyorum ben!

Biraz tembel isem; yok bende kibir,
Biraz da câhilsem… İlim zâten bir!
Küllî kusur olsam, bana yeten bir
Arslanın gönlünde yatıyorum ben

Bilgelik yolunun türküsü benim
Ölümsüz ölünün korkusu benim
Varlık diyârında kurudu tenim
Yokluk sabâhına bitiyorum ben

Okumaya devam et

Gözyaşıyla Başlamış

Ağlayarak başlamış -öyle diyorlar- hayat
Ağlayarak bitermiş ne kadar sürse heyhât
Kimini yemiş kahır kimi sürmüş sefâhat
Beni hiç güldürmedi alnımda bir kırık hat
___İki yok arasında ben kimi yaşayayım
___Sen benimlesin ammâ ben benle başbaşayım

Kendim olduğumca çok kendim olduğumdan az
Bilmiyorum olmak mı olmamak mı asıl haz
O kadar yakınsın ki araya sevgi sığmaz
Göremiyorum seni benden uzaklaş biraz
___Öyle büyüt ki beni mâverâyı aşayım
___Göster ki gözlerini hiçlikle tanışayım

Okumaya devam et

Kabirler Neden Ağlamıyor

Yaşlı ağaç, sarı yaprak, rüzgâr
Kır
Kara bulut, fırtınalar, yağmur
Kar
Ayrıları ayrı koyan duvarlar
Her şeyin kendince bir mâtemi var
Kabirler
Neden ağlamıyorlar

Dağların başını duman bağlıyor
Ummâna giden su bezgin çağlıyor
Suyun hicretine gökler ağlıyor
Kabirler neden hiç ağlamıyorlar

Uzun bir ayrılık ardından
Kavuşanlar, mutluluğu gönlünce tadamadan
Erirken göz göre göre gözler önünde cânân,
Yarısını koparıp yere veriyor da can
Kabirler neden hiç ağlamıyorlar

Okumaya devam et

Aramak ve Bulmak

Gönlümün esrar dolu bir şehre seyâhati var
Aşkı bir meczûba varıp sorduğu günden beri
Düştüğü dipsiz lâbirent, altı cihet kör duvar
Sevgili tektir diye tutturduğu günden beri

Sevgi mekânsızsa neden âşığa yetsin mekân
Anlaşılır şey değil olmakta nasıl Kehkeşân
Bir günü yok kaygısız; efkâra yenik her zaman
Sevgi nişangâhına ten kurduğu günden beri

Okumaya devam et

Geliyoruz

Kırdık kılıçları, attık kalkanı
Sevgi diyârında bekleniyoruz
Çözdük palamarı, açtık yelkeni
En güzel kervana ekleniyoruz

Bütün perdelere perdesin diye
Kimseye sormadık nerdesin diye
Gönül gözü körler görmesin diye
Kalp atımlarında saklanıyoruz

Okumaya devam et

Saçma Delisi

Ey boş kâğıt adın ne?
Sayfa
Sana ne yazayım?
Çoktan yazdın yâ!
Oysa şimdi geldim, ve sen, temizsin.
olsun… Hangi rüyâ dipdiri hâlâ?
Bu sen mi değilsin, yoksa ben mi ben?
Varlıkla yokluğun barışı bu yâ!
İşlemez mi şimdi sana mürekkep(?)
İşler; yazılmamış bir söz kaldıysa.
Doğru mu bu? Hepsi mi söylenmişti?
Evet, elbet, belki, doğru yâ… Güyâ!
Belki hepsi değil… Mâlûm; hiçbiri?
Boşsuz boşluktaki sessiz vâveylâ!
Olmadığımı hiç… ve… hepsi bu mu?
Hepsi ve hiçbiri: hulyâ ve dünyâ…
Aynalardan korkum da bundan mıydı?
Uykun düşmemişti daha uykuya!
…..

Selçuk Bekar

Hüzünlüyüm

Hüzünlüyüm can kardeşim:
Gülüm el oluyor benim.
Ayım, yıldızım, güneşim
Sararıp soluyor benim.

Hilâli ay yıldızımın,
Bayrağım: akı yüzümün,
Büyüttüğüm gül, gözümün
Önünde ölüyor benim.

Kapımı haçla çalanlar
İçin dün çalarken çanlar
Tükendim, yılan çıyanlar
Hâlime gülüyor benim.

Okumaya devam et