Bu nasıl bir çile fâsılâsı yok
Bu nasıl gurbettir ki sılası yok
Nereden düştüm ben bu derde Yâ Rab
Ten îdâma mahkûm, asılası yok
Diyorlar ki susmak ne büyük erdem
Ufuklar yelkensiz aşılmaz mâdem
Düşünce aklıma hayâli dem dem
Yaşamak çığlıktır: susulası yok
Semâzen dönerken büyüyen girdap
Fısıldar: beşikler kabirle ahbap
Sevmeyi sevmekten düşende bîtap
Öyle ölünmeli ki selâsı yok