El ayak çekildi, kuşlar uyudu
Efgân-ı dîl zârı duyuramıyor
Karaltının artık gölge umûdu:
Kendi ayağına buyuramıyor
Belki bir nefese tüner, giderdi
Bilse avluda mı uyuyor mu yâr
Ne yazık, gel diyen verdi bu derdi:
Kalmaktan gitmeyi ayıramıyor
Biliyor bu tenle aşılmaz surlar
Kusûru sûrete yüzler yamıyor
Ne yapsa bir resmi bir de ismi var
Kendini kendinden sıyıramıyor
Selçuk Bekar