Güle Güle

Şu, benim puslu başım
Şu yağanlar gözyaşım
Âşıktan neş’e taşar
Ben kendimi taşlarım

Gezerim ilden ile
İl tutmaz bile bile
Bitirmeden bir çile
Bir çileye başlarım

Bir acemî simsarım
Serhoştur hep sol yarım
Önce beni yarılar
Ötesini boşlarım

Okumaya devam et

Ecelim Olsan da

Bu gece kırmızı halıdır yollar
Demesin kimseler bir başka yol var
Yağmurlar toprağı bir gün sularlar
Benim içim sensiz kupkuru çöl yâr

Âşıklar çığırır: olamam sensiz
Sevgiler serseri, sevgili densiz
Benim gözyaşlarım akar nedensiz
Ne oldum bir bülbül ne gördüm gül yâr

Bir günüm bir başka günü tutmadı
Var desem bir gönlüm vaslı tatmadı
Duymadım kalbimi nabzım atmadı
Ben gibi yaşamak inan ki zül yâr

Okumaya devam et

Dik Dur

Dert bende derman sende
Aşk bende ferman sende
Seni gördüm yok oldum
Olduğum her an sende

Güldüm soldum sarardım
Duysam seni kanardım
Sana ben hep yanardım
Gayrı bana yan sen de

Suda öldü balıklar
Yitti kalabalıklar
Azrâil kapım tıklar
Ben cesedim can sende

Ölüm bize mahsustur
Gel ey zâlim kan kustur
Dedim bu bir kâbustur
Uyandım, uyan sen de

Okumaya devam et

Kınalı Kuzular

Askere giderler eli kınalı
Kınalıyım ben de
Derde
Derdi-i derde yanalı
Ben bir nice ceylan gördüm analı
Anasızım yetim
Ekmeğimi aşk oduna banalı

Şehid olurlar kınalı kuzular
Bir Bir
Onlar ölmez, içim
Benim içim sızılar
Derim: Ezel destânı bu, yazılır
Hayy Hakk
Görülemez yazılar

Okumaya devam et

Göçmen Kuşlar

Durun, durun göçmen kuşlar
Bu dağlarda bir deli var
Aklı verdi aşkı aldı
Bilemedi bedeli var

Söylediği sözler dilin
Şarkıları coşkun selin
Sevdiğine giden gelin
Yuvayı terk edeli var

Güzellerin iki gözü
Ozanların türlü sözü
Gecelerin çok gündüzü
Sevenlerin bir gönlü var

Pervâneler yana yana
Suda balık kana kana
Aşk o kadar uzak bana
Sağ elime sol el kadar

Okumaya devam et

Olmayaydım

Bana delil diye ben seni saydım
Neş’eye gurbettim hüzne sılaydım
Serâbı sen olan çöl ya olaydım
Ya olmayaydım
….. Hiç olmayaydım

Büyüyeyim diye aşk duya duya
Dalında -diyeyim- tûtîyim veyâ
Olaydım hiç dağı olmayan rüyâ
Ya olmayaydım
….. Hiç olmayaydım

Okumaya devam et

Be Altı Nun Üstü

Eller dünyâ kavgasında
Ben evrenin yaşındayım
Hepsi köşe dâvâsında
Ben yolların başındayım

Bu yerde yâr bakışı yok
Su var geri akışı yok
Gezegenin çıkışı yok
Başka bir hâl düşündeyim

Gâh sâhile yaşlı bir taş
Gâh bir dağa puslu bir baş
Bir sarığa gâhı kumaş
Gâhı yetim aşındayım

Okumaya devam et

Korku

Dağ başını duman duman gezerim
Kulağımda kalır içli bir türkü
Her ne bulsam bâtıl diye terk eder
Seni görür terk ederim ben terki

Yolunda her ayak izi bir masal
Bir ne zaman bir nerede bir nasıl
Leylâlar yönlerin yönleri asıl
Değilse Mecnûn’a mecnûn kim der ki

Bu aynı dert ‘Bir Allâh’ın her günü
Bir bugünü bir yarını bir dünü
Öldürüp göğsünden söküp gönlünü
Veremeyen senden neden ister ki

Okumaya devam et

Akıyorum Ben

Denizler hunili dağlar küpeli
Göklerin elini öptüm öpeli
Eller doğruluyor çöküyorum ben
Şimdi bir şehirde yedi tepeli

Kalacak değilim kaçmış değilim
Elimde delîlim yok ki sevgilim
Göreceksin neler çekiyorum ben
Dokursan, gün gelir biterse kilim

Küçücük fincana nehri dökmüşler
Yetmemiş, sal ile seyre çıkmışlar
Bıkıyor, çileden çıkıyorum ben
Bilmiyor bıkmaktan niye bıkmışlar

Okumaya devam et

Anlatabilsem

Kulak ver bu masal aşk kadar derin
Anlatılamamış -gör- neler var ki
Titremiş renkleri tüm çiçeklerin
Kadehini kırmış dinlemiş sâkî

Ruhlar cesetlere çaput bağlamış
Dehrin kurduğunu zaman sağlamış
Yağmamış çöllere gözlenen yağmur
Çağlayanlar susmuş çağlar ağlamış

Yollar da yürümüş dîvânelerle
Gönderdiklerini almamış hâne
Bahâneler olmuş bahâne aşka
Ateşler tutuşmuş pervânelerle

Okumaya devam et