Aksin suda topukların
Tınlıyor, sen yürüyorsun
Sarmaş dolaş dünle yarın
Başımı döndürüyorsun
Dalgalarla derin sular
Sana sırlar söylüyorlar
Çerçevende gurûb ahmer
Gülüyor, söndürüyorsun
Ölmek için izlerine
Düşen kuşlar var gezinde
Yaşlı taşlar üzerinde
Gönlümü sen sürüyorsun
Rükû etmiş yalılarla
Suyu öpen gölge var yâ
Rûhumu gönderip aya
Beni süründürüyorsun
Her adımın artan yüküm
Her nazarın yeni hüküm
Büküldükçe büklüm büklüm
Ömrümü sen bürüyorsun
Sen bana neş’e yerine
Elem yalnız -hem- veriyor
Bana kendi gözlerine
Bakıyor dindiriyorsun
Râm oluyor hulyâlara
Geliyorum ardın sıra
Aşk öleli rüyâlara
Sâdece sen giriyorsun
Selçuk Bekar