Görülmedi -sanırım- hiçbir cihânda bu nâr
Ne böyle soğuk ateş ne de böyle yakan kar
Âriflere ma’lûmdur: kesret içre halvet var
Halvette halvet nedir bilse bilir şehriyâr
Bir âlem ki yok acı: en büyük acı budur
Düşülemeyen bir dert: derdin ilâcı budur
Olmamışlık bir tac ki olmanın tâcı budur
Mutsuzluğu tatmamış nasıl olsun bahtiyâr
Varım diyen yok olur çok olunur yoklukla
Her ismi çağırır da akıl gelmez hiç akla
Oynatanı oynatır kendini bilmez kukla
İkisidir ikinin hiçbiridir bu diyâr
Bu nasıl bir sahnedir: oynar oyun kendini
Deryâya akan nehir yapar kendi bendini
Dikkatli seyret bebek işte budur “dandini”
Bilmişlere gizlidir cühelâyâ âşikâr
Bir ülkem var: pâdişâh pâdişâha oldu kul
Her şeyi tahsîl etti kendine câhil akıl
Diler artık sar beni diler son namâzım kıl
Sen istedin ben düştüm dilersen tut kaldır yâr
Selçuk Bekâr