Ülkü

Ne kâfir ne münâfık yapabilirdi gülüm
Bize geldi Müslüman kurşunlarıyla ölüm
Direndim Putperest’e Komünist, Ateiste
Seccâdemin yönünü dost çevirdi ben öldüm

Bu semâdan kayacak bir gece en son yıldız
Çekecek perdesini sevdâyı gözleyen kız
Yeryüzünün yüzünü terk edince âşıklar
Alevler bulacaklar ruhsuz bir ceset yalnız

Selçuk Bekâr

Gördün mü?

Niye üzülürsün a benim cânım
Zâlimi mazlumdan çok gördün mü hiç
Ebedî saltanat sürdü ise kim
Atılıp düşmeyen ok gördün mü hiç

Kimine verirler mahdut bir müddet
O da bilir bunu bundandır hiddet
Uğradığın zulmü ni’met bil, sabret
Lâğıma düşmeyen b.k gördün mü hiç

Selçuk Bekâr

Mi’yar

Görülmedi -sanırım- hiçbir cihânda bu nâr
Ne böyle soğuk ateş ne de böyle yakan kar
Âriflere ma’lûmdur: kesret içre halvet var
Halvette halvet nedir bilse bilir şehriyâr

Bir âlem ki yok acı: en büyük acı budur
Düşülemeyen bir dert: derdin ilâcı budur
Olmamışlık bir tac ki olmanın tâcı budur
Mutsuzluğu tatmamış nasıl olsun bahtiyâr Okumaya devam et