Öylesine seçtim, hemen seçtim, şimdi seçtim:
“UNUTMAK KOLAY DEMİŞTİN, ALIŞIRSIN DEMİŞTİN
ÖYLEYSE SEN UNUT BENİ, YETER Kİ BENDEN İSTEME
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni”
O iki mısra özellikle büyük harfle yazıldı. Hani, nakaratı da hafif değil ama bilhassa o iki mısrada başka bir şey var. Oysa pek de sıradan sözler, değil mi? Tamam… İşte böyle çok sıradan gibi gelen ama içinizi dopdolu eden sözlere sehl-i mümtenî diyorlar.
Buraya kadar yazdıklarım burada kalsın.
Çocukluğumdan bir hatıra:
Her çocuk gibi biz de oyunlar oynardık. Her oyunda iyi olmak ve diğerlerini alt etmek çok kolay değildi. Oynadıkları oyunu önce iyice seyreder, sonra yanlarına gider, önceden planladığım bir iki değişik kuralı kabul ettirir (yani zemini ayaklarımın altına çeker) sonra girerdim oyuna. Elbette yeni kurallar benim başarılı olmamı sağlayabilecek kurallar olurdu.
Okumaya devam et →