Yanılacak yine dallar
Yine bahâr kokusu var
Havalar âh bu havalar
Gönlümün sultânı ‘havar’
İki yana açık elim
Kim gitmiş, kim kalacakmış
Seni benden hangi zâlim
Nasıl vermiş, alacakmış
Hey, hey, hey, hey… Hey
Umûrumda değil, değil
Karabatak dalacakmış
Nerde çıksa ordayım, bil:
Kandilli’ymiş Salacak’mış
Gece gündüz dört bir civar
Gül olmuş gül kokuyorlar
Ha yokmuş bülbüller, ha var
Gönlümün sultânı ‘havar’
Geliyorum senden yana
Başka cihet, yol kalmamış
Lâle benim çatlasana
Kasr-ı Hidiv ve Kalamış
Hey, hey, hey, hey… HEY
Sevdiğim var: bana baktı
Hep göz göze kalacakmış
Çamlıca’dan bırakmıştı
Feshâne’den alacakmış
Selçuk Bekar