Akşam yine akşam mı bu vaktin adı cânâ
Dostlar yine parmaklarımızdan su misâli
Bir bir akarak yıldız olup göksü divâna
Mahzûn bakarak seyredecekler mi bu hâli
Hüznüm gibi sâdık biri vâr olmayacak mı
Şems bir daha hiç doğmayacak mı cihâna
Hep ufka bakan yaslı yüzüm gülmeyecek mi
Akşam, yine akşam değecek belki zamâna
Dersen ki gönül böyle tadar işte zevâli
Söksem, götürüp sâhibe versem ve nihâyet
Gelmekte sanırken yeniden servi nihâli
Akşam, yine akşam mı ufuklardaki, hayret
Feryâdüfigân ağlamaz etmezse şikâyet
Yâr ülfet edip karşıma hiç çıkmayacak mı
Aşktan yana bir başka zaman kalmasa şâyet
Akşam…
Yine akşam mı
Şafak sökmeyecek mi?
Selçuk Bekar