Gönlümün esrar dolu bir şehre seyâhati var
Aşkı bir meczûba varıp sorduğu günden beri
Düştüğü dipsiz lâbirent, altı cihet kör duvar
Sevgili tektir diye tutturduğu günden beri
Sevgi mekânsızsa neden âşığa yetsin mekân
Anlaşılır şey değil olmakta nasıl Kehkeşân
Bir günü yok kaygısız; efkâra yenik her zaman
Sevgi nişangâhına ten kurduğu günden beri
Taş dile gelmiş, ediyor cümle duvarlar sedâ
İnliyor: ıssız olamaz sen var isen bir ada
Her yeni yön, her dönemeç, bulduğu her aynada
Kendini gördükçe vurup kırdığı günden beri
Gökten inip göğsünü delsin diye yıldızları,
Sevgilinin aklığı yaksın diye albızları,
Öylece bekler sabah akşam, gece gündüzleri
Yolları bir cemde bulup durduğu günden beri
Selçuk Bekar