Gönül, meyil eyle sevdâdan yana
Mevlâ derd-i dertten gayrı vermesin
Kul olma gel üç görümlük cihâna
Mevlâ hasenâttan gayrı vermesin
Al ellerim gel buradan göçelim
Ateş tutup candan serden geçelim
Aşk şarâbın ehl-i hâlden içelim
Sır verip hayretten gayrı vermesin
Yerde gökte ne var seni özlüyor
İki dünyânın yüreği sızlıyor
Bak şu yıldız yollarını gözlüyor
Sılaya gayretten gayrı vermesin
Unut dünü dünkü çocuk değilsin
Tut saçını rüzgârlara dağılsın
Bırak artık dağlar sana eğilsin
Gel desin, umuttan gayrı vermesin
Melûl melûl yâr yoluna bakıştan
İsm-i bî-emsâli kalbe nakıştan
Nehir misâli ummâna akıştan
Mey sunup işretten gayrı vermesin
Semâvâttan iyi haber var gülüm
‘Özler özü’ yapar sana kur gülüm
“Kır gönlünün zincirini” kır gülüm
Sevsin, iltifattan gayrı vermesin
Selçuk Bekar