Gözden uzak bir diyarda tutuştu
Kızıl dehlizlere gizlediğim köz,
Feleklere ateş düştü bu gece.
İnce sızılarla deldi göğsümü
Görünmez pençeli, yüzsüz kediler.
Hayâl meyâl yaşanmış bir devirden
Fısıltılar, ‘Sen bizdensin’ dediler.
Hâtırâsı albümlerden silinmiş
Bebek, boş beşikte doğruluverdi.
Zümrüt gözleriyle süzdü anneyi
Yeşil şimşeklerle salındı evler
Işıklı gölgeler koyuldu yola.
Işıkları siyah, elleri al al,
Buzdan bir sükûnet adımlarında.
Ne dağlar beyazdı, ne deniz mavi
Alınlarda bin bilinmez gölgesi
Gölgelerde, zümrüt gözlü bir bebek
Ağlıyordu ‘Annem, annem’ diyerek.
Yanağından düşen birkaç damla yaş
İçine içine işledi yerin,
Gök kanatlı kuş doğurdu pınarlar
İnce nağmelerin ilki gelince
Sükûn dalga dalga sardı evleri
Işıl ışıl yandı alınlar önce,
İndi ağır ağır gözkapakları…
(Can Yazısı’ndan)
Selçuk Bekar