Düşersem -gün olur- eğer yoluna
Girecek olursam bir gün koluna
Ne olur dokunma yalnızlığıma
Elimde -varsa bir- sensizliğim var
Ben seni kavradım, anladım sanma
Dağların bildiği bana muammâ
Çok da iyi bir şey değilim ammâ
İsyân adına şu sessizliğim var
Misketi bilmedim bisiklet binmem
Hem oyun oynayan oynananım hem
Nârına yandı da vâr oldu sînem:
Sensizliğim kadar sonsuzluğum var
İşte Kul Hafî’nin özgeçmişi bu
Sen dere yatağı, hafî kulun su
Ney bulup üflemek neyzen tutkusu
Benim canevimde bir sazlığım var
Selçuk Bekar