Eyvah!
Yıkmışlar yine perdeyi,
Eylemiş viran,
Durmuş gelenin yanına…
Gönderene mi eylemişler bühtan?
Sen: bir öncesi olmayan,
Olmayacak olan -kendince- bir sonrası
Toprak kadar âşinâsın mâzîne
Toprak kadar… geleceğinden üryân!
Ufuk neyine senin,
Gökyüzünden sana ne?
Ne zaman hattâ bir ezan sesi duysan
Hortluyorsa seni sen yapan isyân
Aldırmıyor başka ihtimallere,
İplerine asılıyor zan,
Ben kimim diye soramıyorsan
Otur sen,
Kendi kimliğine yan!
Şükret ki bilmiyorsun; için çirkin iskelet
Kaftan diye giydiğin kan kırmızı bir çiğ et…
Sadece dışın güzel, beyninde kırk tilki var
Kırkların korkusunda: kırkında kırkar cinnet!
Selçuk Bekar