Minik Bedenler

Olmaz ki
Eğer Cennet bu dünyâda olsaydı
Hayâtın hangi katmanına sığardı keder
Ve elli yaşının düşkünlüğüyle titreyen eller
Bîhaber yaşayabileceklerse sapan tuttuğu,
Taş kusup serçe vurduğu o meş’ûm günden
Daha ne kadar?

Yok… yok…
Bu bir rüyâ olsa gerektir!
Tekrarsız
Lâkin
Bizi de bir sazlıktan kesmişlerse
Heyecan bulabilmişsek dalışa geçmiş atmaca kadar
Neye üfleyen bir dudak kadar sakin, olabilmişsek
Belki bir karasevdâdır rüzgâr diye üflenen göllere
Hattâ yaşamışızdır babalarımız, amcalarımıza sıkılan mermileri
Bayram fişekleri sandığımızca

Yine de, ey kader
Nineler biliyorken uyumadığını Azrâil’in
Vatan şehidine parçalanırken mahzûn yürekler
Hoş gör, şu kadarını düşünsem eğer:
Toprağa ikrâr ile düşmüş bedenler gelir yarınki kavgamıza
Ya insan kılıklı iblislerin aldığı minik yürekler
Nereye gider

Selçuk Bekar

Sosyal AğTweet about this on TwitterShare on FacebookShare on Google+Share on LinkedIn

Bir Cevap Yazın