Nineler dilinde buruk her öykü
Yeşerterek dinen bir pınar gibi
Buram buram gözümde yârin köyü
Dinledikçe göçen bir diyâr gibi
Bulunmuyor sâdık bir ân bugüne
Yer oluyor ya nasıl üç öğüne
Beş kalmışken saatlerde düğüne
Israrla yaşayan ihtiyâr gibi
Gözlerimin içidir benim gece
Bir eski denmişi siler her hece
Bile bile yaşamışsam böylece
En kadîm yeminle bahtiyâr gibi
Ufka giden bir kuş görür yanarım
Yolcu görür mecnûna ben dönerim
Biri kalır kırk Simurg’un inerim
Çökerim “Ol” vâdîsine sır gibi
Hep böyle mi böler gerçeği rüyâ
Ölümlerim gerçek doğumum güyâ
İki yüzü meskûn elek ki dünyâ
Bölünürüm her adımda nar gibi
Sakladım koynuma sevdiklerimi
Rüyâlarım cömert âlemim cimri
Kıymasa bu zevke her sabah biri
Uyusam ne vardı bir çınar gibi
(Kaynak: Can Yazısı) – Değiştirilmiş
Selçuk Bekar