-I-
Döndükçe sirenler gibi döndükçe tekerler
Ömrün sevilen günleri meçhûle ilerler
Kasvetli seherler belirir pencerelerde
Eller açılır sonsuzu kavrar gibidirler
Rûh aczi duyar böyle hudutsuz gecelerde
-II-
Yollar bükülürken yine en ince duyuşla
Ey can yeniden sancıyı hissetmeye başla
Ufkunda batan çehre benim hüznü benimdir
Sâhilleri efkâra boğan renk elemimdir
Fark etmez olur çevreyi kan rengi bakışlar
Rûhumda hayâlinle şu meltemli akışlar
Çehrende ümit öyle büyüktür ki tasamdan
Endîşeli gönlümde şafak sökmeye başlar
Çırpınsa da eller silemez aksini camdan
-III-
Yırtıldı göğün sanki çelik kubbesi birden
Bin kat daha ürperdi gönül böyle fikirden
Bir sesti işittikçe semâ secde ederdi
Her zerreye bir türlü dönüş cezbesi verdi
Gönlümde silûet kapanıp secdeye öldü
Yollar yine kıvrıldı uzaklaştı büküldü
Gönlüm ve silûet bir uzak şehre süzüldü
1977 – 1980 civarı
Töre Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’nde yayınlanan
Ve, yayınlanan ilk eserimdir.
Selçuk Bekar